23 Temmuz 2017 Pazar

TARIM


   Üreten toplumlar ilerliyor refah seviyeleri yükseliyor. Türkiye tarım ülkesi tohumu ithal ediyor. Olur mu böyle şey? Üç tarafı denizlerle çevrili dört mevsim güneşli toprağı verimli insanları çalışkan ve de tarım ülkesi nasıl oluyor da tohumu ithal ediyor?
         Ben iki yıllık ziraat teknikeriyim. 1990 yılında mezun oldum. O yıllarda bile ziraat mühendisi sayısı oldukça fazla idi ve işsiz idi. Biz de iş bulamamıştık. Tarım, ümmi bilgisiz toprak sahibi çiftçilerimizin elinde üretim yapılıyordu. Bilgisiz çiftçilerimiz üretiyor biz okulundan mezun olmuş yetişmiş bir yığın diplomalı işsiz ziraatçiler de bakıyorduk. Yiyorduk.  Neden bizlerin önü açılmadı neden destekler verilmedi. Fırsatlar verilmedi. Devletimiz şimdi tohumu ithal ediyor.     
      Kendimiz kendi tohumumuzu yetiştiremez miyiz? Üstelik topraklarımız atıl, neden atıl yatıyor?
       Ziraat mezunu işsizler neden tohum ıslah veya toprak ıslah çalışmalarında bir proje hazırlayıp da destek alamıyorlar. Devletimizin tarım arazileri atıl durumda olanları verin ziraatçilere tohum üretin bana deyin. Yarısı senden yarısı benden misali. Hiçbir şeyin ithali genç nüfuslu Türkiye'mize yakışmıyor. Ver coşkuyu ver motive edici gücü ver desteği, risk sermayesini, o zaman tohumu da güvenle helal olarak tüketebiliriz. Gönül rahatlığı ile ver coşkuyu ver desteği gerisi gelir. Allah kolaylık versin.
      İnsanlık tarihinde buğdayın ilk kez ekildiği yer olarak bilinen Anadolu toprakları buğday ambarı olarak bilinen Anadolu, buğday nohut mercimek kuru fasulye ithal ediyor. Yabancı ülkelere milyarlarca para ödüyor.
        Aşık Veysel'in de dediği gibi, Topraktan alıyoruz ve toprağa geriye de bir şeyler vermiyoruz bu sebeple toprakta bize kıt veriyor. Bu sebeple de saman, arpa buğday fiyatıyla yarışıyor. 

Dost dost diye nicelerine sarıldım
Benim sadık yârim kara topraktır
Beyhude dolandım boşa yoruldum
Benim sadık yârim kara topraktır
Nice güzellere bağlandım kaldım
Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum
Her türlü isteğim topraktan aldım
Benim sadık yârim kara topraktır
Koyun verdi kuzu verdi süt verdi
Yemek verdi ekmek verdi et verdi
Kazma ile dövmeyince kıt verdi
Benim sadık yârim kara topraktır  
( AŞIK VEYSEL)
       Aşık  Veysel'in köyünde bir tek meyve ağacı yokmuş Sivrialan'da ilk meyve bahçesini o kurmuş. Hem öyle bir bahçe ki içinde elma, kayısı, kiraz, ceviz her türlü meyve ve çiçek yetiştirmiş. Aşık Veysel bu bahçeyi yapmaya başladığında köylüler " Şu kör adam, atalarımızdan daha mı iyi bilecek ki böyle bir işe kalkışıyor'' Demişler. Birkaç yıl sonra ağaçlar yetişip meyve verince köylüler söylediklerine pişman olmuşlar bu defa da " Meğer isem o kör değilmiş bizmişiz kör,'' diyerek Aşık Veysel'i kutlamışlar.  
   




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder