Herkes geçim derdinde kimimiz evde ev mantısı yapar satar, kimi bir tavuğun peşinde, kimisi fırçası ile kazanır ekmeğini sürter durur duvara, kimisi masa başında bekler müşterisini bir umutla. Herkes ama herkes geçim derdinde.
''Boğulacaksan büyük deniz de boğul,'' böyle oturmakla da olmaz kalk kapının ziline bas açılsın kapılar bütün yeniliklere. Büyük düşünce büyük atak büyüyorum büyüyorum.
Büyüdüm büyüdüm en büyük hayalime ulaşacak kadar büyük adam oldum. Sonra ne oldum peki? Bıktım büyümekten yoruldum usandım geçmişimi özledim, geçim derdi ile mücadele ettiğim geçim yıllarımı, akşam ezanı ile birlikte koltuğumun altına sıkıştırdığım iki ekmeğin kokusunu özledim. Gazetelerdeki bulmaca sayfalarını ve ardından gelen üç beş kuruş harçlık verdiğim çocukları özledim. Haydi tekrar eski günlere dönelim el ele kol kola başarabilir miyiz? Eski güzel günlerin tekrarını. Keşke kaybetmeseydim de hey gidi günler hey demeseydim. Bir tokat atmasaydım önümdeki işime de saygı ile eğilseydim önünde. Bu kadar da nankör olmasaydım ekmeğime. Kazansaydım helalinden yeseydim şen şakrak. Nerede? Neredesiniz? Hadi gelin tekrar barışalım. Beni bu büyüklüğümle yalnız bırakmayın. İşim büyüdü ben küçüldüm. Beni alıp götürmeyin. İşim benim büyük oyuncağım sen git ama ben eski ekmek tekneme döneceğim. Sizin olsun büyümek, yarenlerim dostlarım burada terk ettiklerim ben sizinle mutluyum. Eğer bana açarlarsa kucaklarını koşa koşa giderim ardıma bile bakmadan küçücük küçücük.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder