Ama bu ekmek
bu işten kazandığım kazanç çok az ben daha çok kazanmalıyım daha büyük işlere
ihtiyacım var benim. Sizin sofranız çok güzel fakat ekmekleriniz küçük ve
kırıntılı üstelik bu yüzden genişleyemiyorum, gelişmiyorum ben de dünyaya
açılmak gezmek tozmak isterim. Ben gece yatağımda süzülürken yarın ödeyeceğim faturalarımı
düşünüyorum. benim büyümeme izin vermeyen faturalarımı ben başka işlere
başvurmalıyım. Çocuklarının her ondan istediği talepler karşısında kendisi de
irkiliyordu her kafasını şişirdiği talepleri her elini kolunu çekiştirip bir
mağazaya vitrine götürme gösterme isteği karşısında o bakışlar ince ince kaş
çatışlar bu talepler bile neredeyse tek başına çalışan bir kadını uçurumu
kenarına getirmişti. O kadına yardım eden başka hiç kimde de yoktur üstelik
eski işkenceciler de vardır sözleriyle dilleriyle onlar ki daha acımasız bir
şekilde düşene vurmak gerek yaralıyı daha çok acıtmak kanatmak gerek, her
düştüğünde bir tekme de sen vur veya düşmesine göz yum ki paramparça
olsun. Çalışan kadının tamamen inceldiği
işinden kopmaya başladığı özünün de kalmadığı bir anda kendini balon gibi
şişiren patlamaya hazır olaylar da vardır.
O güneş ki bir doğar bir batarken o güneş ki
karanlığı alır sadece ışığını da verebilir. O kadın onca yükün altından kalkabilir. Kendini bir
solukta dışarı atabilir. Bu ortamdan kaçabilir bunu da yapabilir. Yapanlar var
görüyorum biliyorum. Başardılar da öyle de sanıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder