1 Mart 2018 Perşembe

İŞÇİ KIZLAR


           Sabahları işten çıkan kızları hatırlıyorum mesela o unutamadığım yorgunlukları var üzerilerinde. Onların gözlerinde üzerilerinde tek gördüğüm elbise yorgunluk. Ama bu öyle bir yorgunluktu ki dinlenince de hemen geçiverecekmiş gibi sesleri çatallı gelen boğuk boğuk ses veren kızlar yollarda sendeleyerek yürüyen kızlar.Sabah  sabah bütün şehir sağmal inekler gibi onların yollarını gözlüyordu. Bisküvi kolonyalı kokulu kızlar şehri onlar her sallandıkça salındıkça koca şehirde bisküvi kokuyordu.  Her evin ocağı da onların yaktığı çıra ile aydınlanıyordu. Bazı evlerde gök gürültüsüne benzer gürültüler duyuluyordu patlak veren boşanmalarla uğuldayan ufacık bir delikten sızan gıcırtı gibi ses çıkartan sonra da yüksekçe çıkan bisküvi kokulu kadından, ''Boşanacağım ulan senden!'' Diye bağırıyordu. 
     Sesler iyice kesildiğinde boşanmalar kesinleştiğinde haklı olup olmadığı tekin olup olmadığı bilinmeyen taraflar. Eski bir resim gibi ellerinde kalan yaşanmışlıklar her zamanki gibi berrak izleri vardı zihinlerinde.
    Akıldan silinmeyen resimler hikayeler önümüzde yaşanan olaylar duyulanlar ve geçmişte yaşananlar.
    Her duyulan tıpkı içki nasıl şişede durduğu gibi durmuyorsa öylece olduğu yerde de durmazdı kulaktan kulağa anlatıla anlatıla yazıla yazıla yeni nesillere aktarılacaktı. Nesiller boyu bir gelenekmiş gibi sürüpgelen birbirini sürükleyen.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder