7 Mart 2018 Çarşamba

KADININ ADI VAR


            Kadın değerlidir. El üstünde tutulur. Duyguları vardır incinebilir kırılabilir. Kadınların her biri birer kitaptır okunabilir. Kadın erkeklerin bir adım arkasından yürüyen değil asıl kadınlar erkeklerden bir adım önde gidendir. Çünkü yuvayı dişi kuş yapar. Kadın yuva yapar yuvasını koruyandır. Kadın isterse evi içi saçını süpürge yapar. Kadın çalışkandır arı gibi bulduğunu yuvasına çeker. Kadın siz evdekiler sabah evden çekilirken arkanızı toplar. Kadın her şeyi derleyen toparlayandır.  Kadın sabahtan sizin öğlene akşama ne yiyeceğinizi düşünendir. Kadın bir lokanta yemeği kadar güzel yapmasa da et suyunu aş edendir. Çayına şeker atan ekmeğini pişiren çorbanı karıştıran. Akşam evine davet ettiğin misafirlerin beklentilerini karşılayan buna da inanarak işine gittiğin, evinin kadınıdır. Kadın evin gelir gider tablosunda bütçe maratonunda kısıtlı bütçe ile ev geçindirendir.
        Kadın yolda sokakta ite kaka yürütülen hükmedilen de değildir. Kadın insan ırkının yarısıdır. Kadın sahip olduğu bütün gücü analığından alır. O içi dolu bir annedir. Kadına hizmet edilir. Tıpkı bir garsonun masa başında bekleyip de sizin emirlerinizi de beklediği gibi hizmet edilir. Kadınlar baş tacıdır cümlelerin başına iri kocaman baş harflerle yazılan evinin de kraliçesidir
        Kadınlar daima çiçektir. Çiçek gibidir onu sürekli su döküp beslemeniz gerekir yoksa o çiçek solar. Kadın sadece gazetenin magazin sayfalarında sergilenen birer cinsel obje de değildir. Kadın sadece gazetenin üçüncü sayfasında gösterilen şiddet erkek baskısını konu alan yazı konusu da değildir.  Kadın mor gözlü eli kasap bıçaklı eli tokatlı kocasının canım isterse deyip gelip geçip vuracağı stres topu da değildir. Kadın mahkeme salonlarında ‘’Utanmaz kadın!’’ Diye bağırılacak bir varlık da değildir.
         Kadın evliliğin zafer işaretidir. Kadın mutlu evliliğin yansımasıdır. Kadınlar sürekli eleştirilen eleştiri mağduru insan da değillerdir. Sen yapamazsın edemezsin beceriksizsin diye horlanan. Kadın sürülebilen koyun da değildir veya boynuna yular takılıp gezdiren bir canlı. Kadın yanınızda öylesine gezdirilen basit bir süs eşyası da değildir. Kadın beyni gelişmemiş erkeklerin kafalarını çevirip çevirip bakacakları zevkin tatmin edici objesi de değildir. Kadın ne isterse onu giyer. İster çarşaf ister mini hiç biri onu kraliçelik tacını takmasına da engel değildir. Kadın evde tutulan dışarı çıkarılmayan evinin perdesi dahi açtırılmayan köle de değildir. Kadınlar kıt beyinli de değildir. Okutun kızlarınızı da görün onları. Kadınları karalamak hor görmek, cümbüş eğlencesinin çılgın partilerin malzemesi de değildir. Kadınlar erkeklere göre daha narin kemiklerden yaratılmışlardır. Daha az tüylü daha az hacimli daha erken ergenliğe giren.
         Kadın ahlak temsilcisi de değildir. Kadın dediğimiz şey onun karısı mı? Kızımı mı? Annesi mi? Komşusu mu? Akrabası mı? Çalıştırdığı işçisi mi? Uzun etekli mi? Başı örtülü mü? Şık giyimli mi? Güzel mi? Çirkin mi? Şirin mi? Daha çocuk mu? Gerçekler sadece gerçekler. Kadına bir ad verin. Burada kadının adına bir isim verin.  Bütün karışıklığa can sıkıntısına öfkeme ilgililerine fikir yürütmeme hakikate rağmen sabah sabah can sıkan haberlere rağmen. Bir de kadınlar hakkında tartışmalar geniş sempozyumlar düzenlenir. Konu ister istenmez her gün gündeme taşınır tartışılır düşünülür. Kadınlar kendi tezlerini savunurlar.
           Kadın evin penceresinden dışarı yansımasıdır. Kadın şapkadır başta taşınır sende o şapkanın altındaki palto giydirilmiş erkek.  Kadınlar toplumun evliliğin ve kendisinin birer aynasıdır. Kendilerini nasıl görüyorlarsa toplum onları nasıl tartıp değerlendiriyor evliliği hangi yöne kayıyorsa kadında onu resmeder onu yansıtır.
             Eğer ki kadın bir ayna görevi görmeseydi toplum bu kadar kadına karşı duyarlı olamazdı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü diye bir gün olmazdı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder