4 Ekim 2017 Çarşamba

HEY GİDİ GÜNLER HEY


                              KADINLARIN KADERİ ÇALIŞMAK
        
       Evet ben de bir bayanım demek ki benimde kaderimde varmış çalışmak. Çalışmak derken üzüldüğümü zannediyorsunuz. Hayatın en zevkli en eğlenceli yönüdür çalışmak. Hatta saçında bir tek siyah saç kalmayana ağzında diş kalmayana dek çalışmak neden? Çünkü çalışmak insanı dinç tutar yeni bir macera, yeni bir aşka yelken açmak gibi sonra her işten yeni bir şeyler öğrenirsin, kendinde yeni bir şeyler keşfedersin, üstelik vücut kendini yeniler her işlevinde, ''İşleyen demirde pas tutmaz,'' böylece 
        Şunu da söyleyeyim beni küçük yaşta iş hayatının içine atanlara iş ile tanıştıranlara da kızgın değilim ama bazı hatırlamak istemediğim olaylar ve anılar var hatırlayınca insanın canını sıkıyor ama bu gün kalbim o kişilere karşı bile pırıl pırıl apaydınlık  çünkü hepsi geçti gitti. Bu gün yine ayrı bir sevinç ve neşe var içimde neşeliyim ben yine bu gün neşeliyim.
           O işime duyduğum sevgi minnettarlık saf  bir duygu seli önlerine konulan aşı ekmeği bunu, bütün içtenliğimle ve kalbimle söylüyorum. Sizler de söylersiniz eminim geleceğinizi güvence altına alan işinizi, korur ihanet etmezsiniz, aşağılamazsınız yediğiniz ekmeği.
            O benim ilk işim ilk bisküvi ile tanışmam ilk uğraşım. Rahatlıktan ve huzurdan bahsediyorum ama bu o zamanlara ait değil, şu anki yaşamımdan.
         Şimdi niye şikayette bulunayım ki öyleyse öyle değil mi? Üstelik bu yaşımda karnım tok sırtım pek.  Doğruyu söylemek gerekirse zengin çocuğu değilseniz, asgari ücretle geçiniyorsanız çalışkan çalışmaya da aşıksanız, çalışın. Bundan başka da çıkar yol yok. Çalışmak iyidir, insana huzur verir genişlik verir. Bir sürü yeni farkındalıklar eğlenceler. Üstelik geçmişini de özlemezsin, hüzünlü olan hayatından da seni kurtarır bazen kötü şeyler düşünmene de izin vermez seni arındırır, hafızanı temizler 
           İş değişikliği o da ne demekti?  Uçmak kanatlanmak nereye? Neden? Kendi kendine oturduğun yerin suyu mu çıktı? Demek için mi?  Oturduğu yere masanın altına dahi baktı oturduğu yerde pis kokular da gelmiyordu öyleyse neden iş değiştirme fikrinden söz etmek de neyin nesiydi? Bazen hayal dünyasında at koşturur gibi  dolaşırdı iş değişikliğine de o dolaşmaların birinde  hayal dünyasına oturtuverdi. Bu da işinin verdiği aşırı rahatlıktan, başka bir şey de değildi. Duygularına kapılıp hayalinde böyle yerlerde dolaşmak, ve evine gidince sanki hiç o işi yapmamış yorulmamış gibi dinlengin olmak. Ne başı ağrıyor ne de vücudunu oradan oraya sürüklediğinden haberi oluyor. Asayiş berkemal. Bahar gibi onun havası keyfi yerinde ruhuna duygularına o incecik dokunuşlarla çalışmanın keyfine varıyor fevkaladenin fevkinde işinden de ayrılmıyor.
           Ben de bir iş arıyorum  eski işimin yerine, alıştığım iş yaptığım iş sürekli aynı hep aynı duvara bakıyor gibi ben de hep aynı kalmışım gibi beni capcanlı dipdiri yapacak bir iş beni güldürecek bir iş nerede böyle bir iş? Bisküvi fabrikalarında hem eğlenmek hem işimizi yapmak hem de kazanç sağlamak için. Bütün kızlar toplandık, önce biraz zorlandık, yıprandık ama sonra hoşlandık. Birinci fırının etrafında zamanın geçmesini engellemek için üstelik uzun mesai saatlerinde oyalanmak da yoktu sadece çalışmak ama çocukluk aşkı işte şimdi yetişkin olduğunda bile zevkle gidip geldiği işi keyifle dinlediği  hikayeleri ne yaptığı işleri unuttu ne de arkadaşlarını evet hatırlıyorum unuttum dediğim şeyleri dahi hatırlıyorum. 
          Gül gülünce güller açsın yüzünde. Ne memnuniyet verici bir iş, gidenlerin mutlu olduğu çalıştıklarını farkına bile varamadıkları iş, öyle bir yaşadık ki o yirmi yılı ama nasıl yaşadık pek çok olay pek çok hatıra. Biliyorum pek çoğu orada o havayı solumayanların orada olmayanların çalışmayanların ilgisini çekmez. Onlara eğlenceli de gelmez tuzları kuru iken. Kim uğraşacak bisküvi ile başkalarının anıları ile öyle değil mi? 
            Öyle ya başı ağrıyanlar sırtı ağrıyanlar var oturdukları yerde kafasının içinde bin bir düşünce bin bir tilki dolaşıyor işte onlar asıl sana ağrı yapıyor sen de gir bir işe çalış öyleyse? Nasıl gireyim küçük çocuklarım var. Ya laf edilirse ya dedikodusunu çıkartırlarsa. Hemen kendilerini sorgulamaya başlarlar. Hemen de bahaneleri hazırdır. Akıllarınca evlerinde kendilerini güvende zannederler bir de üstüne üstük fabrikada çalışanı ayıplarlar, ''Lütfen böyle yapmayın.'' Çalışanlara karşı dürüst olun. Çünkü çok anlamsız kimin ne olacağı da belli olmaz üstelik. Hayat okuluna bir başla bakalım neler olacak? Bir yığın sorun şimdi pek çoğunu anlatmaya kalksam senin kafan da almaz. Aslında ben komik şeyler yazmak istiyordum lafın ucu ta nereye kadar uzadı. Demek ki bu günkü pencere bu yönde açılacakmış bu yönden esecekmiş rüzgar ve ben pencereyi kapatıyorum sizlere hepinize hoşçakalın diyorum. Hayatta dinç ve diri kalmak için çalışın diyorum.
                      

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder