5 Eylül 2017 Salı

KURBANLIK KOYUN


KURBAN BAYRAMI geldi, parası olanlar koyun, keçi inek kesiyor. Kurbanlık beğenmek için kurban pazar yerlerine babalar erkek çocuklarının alıyor beraber gidiyor. Hem ucuz hem etli olacak elleriyle dokunularak kontrol ediliyor bir kişi de ara bulucu iki kişinin ellerini birleştirip pazarlığı bitiriyor. 
         Komşular kurbanlık koyun ve keçilerini mahallenin orta yerine getiriyor. Hayvanlar haberli değiller çok masumlar. Koyunların teslimiyetine boyun eğişini razı oluşunu gözlemliyor. Annesi ‘’Dini bir emir,’’ diyor. Ömürleri biçilmiş kaderleri yazılmış hesaplanmış ve Allah'a kendilerini sunmaya hazırlar. 
         Bıçağın bilenmiş keskin yüzünü amcası kolunun üstünde hafifçe gezdiriyor bıçağın çeliği kolluğun üzerinde ışıl ışıl parlıyor. Yılların usta kesimci amcası’’ Allah’ü Ekber,’’ diye tekbir getiriyor bıçağı kurbanlığın boğazına sallıyor. Hayvanın arka ayakları bağlı yine de çok tepiniyor, çok güçlü hayvanmış deniliyor. Arka ayaklarının üzerine bir tanesi bastırıyor güçlükle zapt ediliyor. Çocuklar çiçek demeti oluşturmuş dikilerek bu manzarayı izliyor hayvan bir tahta direğe geçirilen ipe arka ayaklarından bağlanıyor. Başı aşağı iniyor. İnce ve kıvrak hareketlerle derisi yüzülüyor sonra yumruklarla tulum şeklinde çıkartılıyor ondan kaya tuzu isteniyor bir koşumda çok önemli bir iş yapmanın edasıyla tuzu getiriyor. Deri tuzlanıyor kaldırılıyor. Kurbanın altına kocaman bir plastik leğen yerleştiriliyor karnı yarılıyor bağırsakları boşaltılıyor, sakatatları kuyruğu ayrı bir leğene alınıyor. Geriye kalan kanlı bağırsak dışkılı atıkları bir çukur kazılıyor gömülüyor. Kurbanın diğer uzuvları parçalanıyor yıkanıyor içeri alınıyor. Yengesi şalvar tipli pantolonu ayaklarında naylon terliği ile heyecanlı bir koşuşturma içinde, kurbanı yedi pay ediyor bir payını ona veriyor tekkeyi bekleyen çorbayı içiyor. Eve getirdiği etin sevinci belki başkaları da verir annesi ‘’Hayır gitme ayıp olur,’’ diyor. Kendileri de elbet bir gün kurban kesecekler, mahallenin içinde boy gösterecekler kesememenin verdiği burukluk başlarını aşağı indiriyor. 
        Ablası eti hiç sevmiyor kurban bayramı onun için et anlamına gelmiyor. O koyunların kesildiğini kanlı leğenlere konulduğunu gördüğünden beri etten soğudu. Çiğ etin kokusundan görüntüsünden tiksiniyor. Kurbanın etleri tek tek satırdan geçiriliyor satırın sesi kulaklarını tırmalıyor. Sakatatlar kırmızı kırmızı dalak böbrek ciğere bakamıyor gözlerini çeviriyor annesi onun da et yemediği için ağzının tadını bilmediğini söylüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder