Dil bu uzadıkça uzar dile gem vurmak lazım, beynimizde önce ne konuşacağımızı akıl süzgecinden geçirdikten sonra dilimize dökmemiz lazım, her ağza gelen konuşulmaz konuşulursa hatalar gaflar günahlar çok olur
Bir düşün bakalım sen ağzına geleni konuşuyorsun ölçmeden biçmeden karşı taraf kırılır mı incinir mi? Diye düşünmeden ha bire sallıyorsun, karşındaki insanın da konuşmasının bu şekilde olduğunu varsay ve kırılma boşu boşuna geyik muhabbeti de önemseme o kadar.
Sen önce kendine bak, sen diline sahip misin? Bu soruyu cevapla. Sahip değilsen ne çektim ise dilimden çektim diyorsan belki karşındaki insan da ne çektiyse dilinden çekmiştir. Bu nedenle her söylenende bir mana arama.
Dilini kötü sözlerden koru. Dilinle kimseyi incitme bakalım başarabiliyor musun? Sen başara biliyorsan karşındaki insanların sözlerine de kırılma hakkın var. Başaramıyorsan demek ki insanız irademiz ancak bu kadar dilimize karşı güçlü iradeye sahip değiliz. Sen başarabiliyorsan dilini kötü sözlerden korumayı karşındaki insanında başarabileceğine inanabilirsin. Sen başaramıyorsan dilini kötü sözlerden korumayı karşındaki insanların da başaramayacağını düşünebilirsin. Olmuyorsa da boş yere zorlama kendini, zamanla dilinde belli bir olgunluğa kamilliğe ulaşacaktır elbet.
Yüce Rabbim elimin, gözümün, gönlümün, dilimin bilerek veya bilmeyerek yaptığı bütün kötülüklerinden sana sığınıyorum. Dil terbiyecisi dilimi terbiye ediyorum. Her kötü söz de dilime bir ceza veriyorum. Hani söylemeyecektin nerede kaldı benim telkinlerim diye bir daha ki sefere inşallah olacak dilimi terbiye edeceğim. İrademe hakim olacağım akıl ve belleğimi açık tutacağım dilime her şey söyletmesin ölçsün biçsin tartsın öyle dilim seni zamanla olgunlaştıracağım terbiye edeceğim. Sen görürsün dil, dilim dilim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder