Benim zamanımda da yağmur yağdı rüzgar
esti bulutlar çıktı içim kabardı duygularım ağlaştı, başkalarının gölgeleriyle
oynaştı sonra duruldu duygularım yumuşadı, saklanan güneş açıldı. Benim
toprağım da bereket verdi kıt veren toprağım işte bu yüzden onun da eziyet
görmesi gerek.
Tembellik senden uzak olsun tembellik
seni esnekleştirmesin. Söyleş keyfe gel gül neşelen konuş. Üşenme konuşmaktan
karşılık vermekten. Çekiniyor musun karşılık vermeye? Güçlük mü çekiyorsun
konuşmaya? Kımıldat o kalın dudaklarını sarkıtma malağını. Sabah sabah güzel
haberler ver bana konuş yuvarlak cümleler kur mesela,
Sabah ve çay birlikte insanı keyfe
getirir. Yüzünü evcilleştirir. Yüzünün gözünü gönlünü açar. Uyku sersemliğini
alır seni yavaşça bu güne zamana hazırlar.
Çayını iç ve keyfe gel ta derinlere
kadar çek çayını ''of be,'' der gibi içine çek çayı usulünce iç ve konuş, sonra da keyfe
gel otuz iki dişinle gülümse,
İşte tam o sırada aklına esen şeyler
de gezin ılık ılık dolaş kendi dünyanda bir gezginci gibi ufak tefek şeylere de
gülümse bir gülümsemenin sana karşılık vereceği ufak tefek şeyler, parayla
satın alamayacağın şeyler, parayla kazanacağının iki katı şeyler
Kendinle iyi vakit geçirmesini biliyorsan
hangi işte kimin yanında çalıştığında o kadar fark etmez. Sen iyi niyetli
oldukça iyilik ve tebessüm tozlarından etrafa saçtıkça mutlaka karşına da öyle
biri çıkar. Çünkü rahmet bulutları birbirini çeker. Rahmet koca bir yumaktır
ucundan tutana kendisine istediği tip de örgüyü örer. Senin anlayacağın o
rahmet bulutlarını çağırmakta kolaydır. Tebessüm etmek ve iyiliği çağırmak
hayatı yaşamak o zaman çok daha kolaydır, çalışması da yanındaki ile anlaşması
da çünkü orada şeytanın işi yoktur mutsuzluğunda karamsarlığında. Kötü şans
diye bir şey de yoktur orada tüh de de keşke de demezsin üstelik kendi kendine
kendinin aldığı ve kendini donanımlı hale getirdiğin silahların tebessüm ve
iyilik tohumlarınla,
İçinde seni boğan seslerin, içindeki
ateşe, bir rüzgar çıktı içindeki ateşi söndürdü
içindeki ses sustu bağırmıyordu. Öfke yoktu kötü bulutlar dağılmıştı güneş
vardı sakinlik vardı yüzü de gülümsemeliydi.
Komik bir fıkra geçmişin raflarından
indirilmiş komik bir anı iyi giderdi. Şu an ama yapmamış olduğu bir şeyi de
yapmış gibi anlatması da olmazdı. Kanlarını kaynatacak onları neşelendirecek
bir olay. Sessizlik. Bazı palavraları sıkmak için de dişli olmak lazım ehil
kişiyi canavarmış gibi göstermek için
En iyisi benzetmeler tavşanlar, leylekler,
kazlar, tavuklar, koyunlar, kuzularla siz olsaydınız nasıl benzetmelere giderdiniz?
Sanırsınız ki aç tavuk kendini buğday ambarında zanneder onun gibi mi? Ya da
tavşan dişli, leylek bacaklı, tüyü yolunmuş kaz, korkak tavuk, koyun gibi, kuzu gibi
mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder