Sıra sıra bisküviler çuvallara
dolduruluyor ıskartalar çuvallanıyor. Ne yapsın yani çuvalın ağzını açmasında mallar
yere mi dökülsün? Çünkü bu kusur kendilerinin değil gelen mallar bozuk, ıskarta
onun yapması gereken çuvalın ağzını açmak, çuval doldu başka çuval bir taraftan
da sıraları alıyor ve dönüyor tekrar çuvalı kontrol ediyor. İşe başladığı günden beri fabrikanın
ıskartacısı onun yapması gereken de elinden gelen iş bu. Çavuşu onu bu işe
layık görmüş. Onun gelmediği günler çavuş onun yerine koyduğu kıza hem kendi
yardım ediyor hem de yönetiyor. Onun eline kimse su dökemez. Onu eli illaki değecek
bu işe illaki o olacak. İşinin hakkını
veriyor değerini, ‘’Ne yapıyorsun?’’ Diye bir sor bakalım ‘’Iskartacıyım,’’
der. ‘’Çuval dolduruyorum,’’ der. Onun elinden gelen iş ve işini en iyi şekilde
yapan yine o.
Çavuşun ıskartacıya güveni tam. Ondan önce
çavuş pek çok kez ıskartacısını değiştirmek zorunda kalmıştı. O fırından gelen
sıraların önemini bildiklerinden sıralar arkaya gitmesin diye onu arkaya
bırakmışlar. Iskartacının da usta olması gerek birazcık da kıdemli. Iskartacı
demek her bakımdan her yeri bilen işçi demek. Vardiyanın yüz akı demek. O
kendine has alışkanlıklar edinmiş hemen fırından mal verildi mi o çuvalıyla
ortaya çıkıyor koşuyor çuvalı fırının son dökülen ağzına dayıyor. Kızlar malı
inceler kalite kontrolcü ıskartalarını ayırırken o da mutlu mutlu çuvalını doldurur.
Ama bazen de patlama noktasına geliyor çünkü fırından ıskarta çok geliyor
çuvallar ağzı beraber doluyor.
Aslında yaptığın işi en iyi en güzel
şekilde elinden geleni ardına da koymadan yapmak bütün mesele bu. O da çok
güzel temizlik yapar çuval doldurur. İşini hiç konuşmaksızın yapar eğer ki konuşacak
olsa bildiği konulardan konuşur çoğu sorulan sorulara da bilmediğini söyler.
Gördüğü halde görmediğini. Konuşmamaktan ki muradı hep gezici olduğundan neden
nasıl niçin sorularının muhatabı yine kendisi olacaktı. En iyisi bilmediğini görmediğini
söylemek ya da hiç konuşmamak. Bu yüzden
hiç kimse de onu sevmemezlik etmezdi. Kapalı kutu gibi kalıyor ve işine bakıyordu.
''Ne bakıyorsun?'' ''Şey şu çuvalları arabaya
yüklememe yardım eder misin?''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder