Kızlar
işletmeye giriyorlar. Konuşmaları birbirleriyle fingirdeşmeleri havalı
işitiyoruz. Kıkır kıkır fıkır fıkır geliyorlar konuşmaları fabrikanın
duvarlarında makinelerin demirlerine yankılanıp geri geliyor. Erkekler makine başlarında duruyor. Onlarda kimi konuşuyor kimi makine ayarı yapıyor.
Merhabalar selamlaşmalar bu gün ne çıkacak? Kremalı galiba evet kremalı hiç şaşmaz
kremalı hafta içi her gün çalışır makinesi de oldukça hızlıdır arkanı
dönemezsin. Kızlar hemen olukları doldurmaya başlıyor. Ustalar olukları
temizliyor teker teker dişlilerin arasını bazen sert bazen yumuşak sözlerle, kendilerinin
buldukları yöntemlerle makine arızalarına kutu kesip deliklere aksaklıklara
çözümler üretiyorlar. Kimse bilmez anlamazdı o an aklından geçirdiklerini ve
buldukları çözümleri. Bazıları da
aldırmazdı zaten çünkü onların işi değildi.
Bir demir parçasının üstünde saatlerce elinde hiçbir alet olmadan eli o makine
üzerinde işleyen kızlar. Usta bazen de uzanıp kenarlara düşen birkaç bisküviyi
yerden toplar bunları kullanmak yerine ıskarta çuvalına atar.
Ayar işi bitince de işçilerin en önünde makine başında makineyi üretime
hazırladı. Kızlarda makine kenarlarına ilişmişler
hepsi ayaktalar bazı makinelerde toplamacılar oturuyor. Ve Kremalı geliyor. Krema makinesi kremalıyor şimdi evet olukları
dönerek geliyor daha dikkatli kızlar ellerini ayaklarını da kullanarak daha hızlı
hareketlerle kremalı bisküviler paletlere girsin diye ve paletlerinin
birbirlerinin önlerine gelsin diye bekliyorlar. Hiç biri oyalanmıyor hepsi de
makinenin önünde toplamacı makinenin sonunda duruyor onurlu gururlu ve durgun eliyle
paketlenmiş ürünleri çağırıyor ‘’Gelin, gelin ‘’onlara yol göstererek kutulara
dolduruyor son kontrol birazda ondan soruluyor sorumluluğu var. Iskarta ürün,
ağzı açık ürün, selefonu kayık, tarihsiz ürün onun da biraz dikkatli olması gerekiyor. Mallar ters düz gelmiş paketi şekilsiz yapmış
selefon kaymış hemen ustasına haber veriliyor bazen de kızlar el atıyor, ekler
ve bağlantılara eğimlenmiş bölümlere değil sadece derli toplu gelen selefon
bobinin kenarlarındaki ayarlarıyla oynuyorlar.
Makinenin önü de derli toplu derin dondurucu gibi boylu boyunca
yatırılmış makineler bisküviler önündeki paletlere yayılmış sıralanmış dizi
dizi paletlerin içinde selefonun içine girince de görünmüyor zaten
Palete girmiş ürünlerle kızların elleri de kremalanmış oluyor bu ne
büyük bir mutluluk hemen yala o parmaklarını hayır o çok hızlı hareket ediyor
makineden hızlı akışkan olması ve kremalı bisküvileri paletler arasında
yüzdürmesi için. Ayrıca kendisini esirgediği bir de makinenin selefon kestiği
bıçağı var.
Dört ayaküstünde duran makine, durduğu yerde paketleme yapıyor. Hiç biri
oturamıyor altı kızın hepsi de ayaktalar.
Ne zamandır ayaktalar mesai başladı başlayalı.
Bazıları bir yıldır bazıları on yıldır.
Kremalının yapılışı dur bakayım hatırlamaya çalışayım çünkü üstünden on
beş yıl geçti. Hatırlıyorum.
Un yağ, şeker vanilin, lesitin, koruyucu, ürün çeşidine göre aroma ve
boyası bu hammaddeleri belirli bir oranda yoğurduğunda ve o oluklardan bisküvi
arasından geçirdiğinde kremalı bisküvi oluyor.
Kızlar gülüşüyor birden bire üstelik çok sesli. Bir daha o kremalılar arabalarla
gelmeyecek bu oluklardan geçmeyecek tam otomatik sistemli makinalar gelecek
doğru benim anlattığım on beş yıl önceki benim hatırladığım. O kremayı arabalarda taşımak paketleme makinalarının
yanlarına getirmek ilkel bir yöntem gibi ama yine de illa ki ben bu şekilde çalışacağım
diye inat eden makinalar var.
Evet Karaman da bisküvi sanayisi yaşadığı sürece bu işi oluruna bırakmayan
idealist genç girişimciler işin araştırma geliştirme ARGE bölümünde çalışanlar
ve onların yardımcıları genç mühendisler araştırmacılar daha önümüze pek çok
makine ve çeşitte lezzet ve tat sunacaklar.
Günün birinde herkes bin bir zorluklar işyerinde de çalışma koşullarını
birbirlerine anlatırken onlar da o zorlukları kolaylaştırıverecekler.
Girişimci işverenlerin ve Allah’ın yardımıyla yoksa her yiğidin atından
kalkacağı işler değil. Allah yardım eder kul da cesaretle üzerine gider vazgeçmek
yok yola devam der sanki işi ile konuşuyor gibi sanki Allah ile konuşuyor gibi Allah
da onları yarı yolda bırakmaz.
Patronlar yurt dışı gezilerine çıkıyor artık temiz giyimli saçları temiz
ve düzgün taralı başları dik. O havayı havalı duruşu biliyorsunuz değil mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder