19 Aralık 2017 Salı

FARKLIYIZ

Farklıyız, üstelik açıklanamayacak kadar da birbirimizden farklıyız. Ama gelin görün ki bu kapıdan içeri girer girmez üstelik farklı olmayı da umarak ellerini üstünü başını düzeltme farklı bir bakış açısıyla olayları gözlemleme. Gövde gösterisine hazırlanma, sesini yükseltme kötülüğe taraf olma. Ama beceremezsiniz yapamazsınız çünkü burası bir birlik yuvasıdır. Çünkü burada bütün kızlar tek tip içindedir. Değişik bir hava vermek hayat vermek de boşunadır. Her gün aynı şeyler küçük değişikliklerle aynı tipler, değişik bir hayat değişik bir yaşam tarzı da yoktur burada ki kendini farklı kılıp farklı gösteresin. Bir şarkı patlat sen de öyleyse eskilerden kalma zincire vurulmuş isyankar kadınların tepinmeleri olsun, o şarkıların nameleri bir erkeğin bir kadına yaptıklarının kalıntıları izleri olsun. İsyankar tavrınla isyan şarkıları olsun eskilerden kalma eskimiş küllenmiş bir şarkı sadece.
Oysa yanındaki arkadaşın Gülay muhteşem bir kız ya Hülya o dilindeki şarkı sen şimdi onların dilindeki şarkılara kulak ver. 
Hayır hayır ben inadım siz önce benim şarkılarımı dinleyin.
  ''Ben kendimin prensesiyim. Bakın benim hareketlerime genç yaşımla gençliğe özgü hareketlerimle en büyük şair en büyük modacı en büyük görsel resimlerimle kendimi dizilerdeki villalara köşklerdeki kızlarla yarıştıran ve oralara layık gören. Çok da kendimi beğenmiş kendime fiziğime de oldukça fazlaca güvenen erkeklerin de bana bakarak iç geçirmelerini öyle de arzuluyordum ki belki sizler tombul kızları daha çok sever bana iskelet gibi de diyebilirsiniz. Ama kim bilir belki içinizden biri bana merhemini sunar benim gizli kalmış bir derdime dermanda olabilirsiniz. Ama ben kendimi tek bir erkeğe beyaz atlı prensime sırf o beni beğensin diye hazırlanıp sokağa çıkıyordum içsel bir arzu ile hazırlanıyordum.  Ne kadar da kendime hayran ama bir diğer taraftan da ben bu davranışımı onaylamıyorum.  Çünkü saatlerce ayna karşısında süslenmeyi maskara sürmeyi sırf o beğensin diye saçlarımı düzleştirip aksanımı değiştirmeyi gizlemeyi. Aslında ben çok kötü karakterli bir kızım en küçük şeyleri sorun eden ceviz kabuğunun içini bile doldurmayan konular üzerinden kavga eden o çantamın içinde neler gizli neler bir bilseniz ya kafamın içinde dolaşan gezenleri. O sokaklarda sokak sokak gezen parlak çantalı yüzleri cilalı kadınlar gibi evin içine pasaktan kirden girilmez öyle de pasaklı ben aynı zamanda kendini gizleyen kafese tıkılmış bir vahşi kaplanım her an her zaman saldırabilirim yeter ki bana bir dokunun o bam teline ben asıl dört bir tarafımda bekçilerimle kendimi zar zor zapt eden bir sinir delisiyim. Manyağım. Demek istiyorum ki sizlerden daha farklı ve güçlüyüm. Beni uzaktan görünce imrenir yakınıma gelince uzaklaşmak istersiniz. Sizlerle ben burada bisküviyle fırın ve makine hızına karşı yarış ederken öyle ya üzerime atılmış her söze dayanamayıp tek dişi kalmış bir kadına dahi yükselerek kavga edebilirim. Sizler şarkılar söyleyip birbirinize kuvvetlerinizi verip kendi etrafınızda çelik bir halka yapmaya çalışırken ben de bir de bakmışsınız ki sizler arasında eriyip tükenip sizlerden biri oluveririm.
           Ama şimdiden söz verin bana,  benden nefret etmeyeceksiniz. Bana merhamet de etmeyeceksiniz sadece benim yanımda benimle birlikte yürüyüp günümü güzel geçirmem işin benim üzerimdeki ağırlığını hissetmeme yardımcı olacaksınız.''
           O farklı kız birkaç gün sonra işe gelip giderken kızlar arasında motifin bir parçası gibi kıpırtısız duruyordu. Kızın içinde biriktirmiş olduğu sözler birikimler hepsi havada asılı kaldı o da kızlarla birlikte fırın ateşinde eridi pişti kıvama geldi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder