25 Aralık 2017 Pazartesi

KAÇ YIL KAÇ AY KAÇ GÜN

         ''Kaç ay kaç yıl daha bu merdivenleri çıkacağız.'' Dedi Nurgül, hastalıkta sağlıkta kışın karda yazın sıcağında daha kaç kez daha? Şimdi bir adım daha atıyoruz merdivenlerde kimimiz bir günlük kimimiz bir aylık kimimiz bir yıllık, sürtüne sürtüne de çıkıyoruz bu merdivenlerden. Ben yedinci yılıma merdiven dayamışım arkadan gelen arkadaşlarım Meryem ile Katibe onlar da iki kardeş ve üç yıllıklar.  Ben basamakları tek tek sayıyorum tam yirmi basamak var her basamağı bitirince de tamamlamış olacağım.  Her yıl biten bir basamağı gönlümden gözümden ve aklımdan çıkartıyorum. Unutuyorum o yılları yaşadıklarımı dahi aklımdan çıkartıyorum kendime yeniden format atıyor gibi yeniliyorum yeniden başlatıyorum kendimi bunu kendimi yeni hissetmek için yapıyorum. Geçmişim benden öç almadan zaman benden bir şeylerin kopardığının intikamını almadan bu günden bu günkü hayatımdan güç alıyorum geçmişime yok oldun geçmişte kaldın sen diyorum, bir de bol bol da dua ediyorum kendimi yeni hissetmek adına. Fabrikada kalabalık bir ortamda çalışıyorum giysilerini değiştirmek ve çalışmak,  yemek, yemek için çalışmak, sonra tatile gitmek sinemaya gitmek alışverişler etmek için çalışmak .
           Acele etmemiz gerek öncelikle ben acele etmeliyim üzerimizdeki elbiseleri çıkarmalıyım. Bak beyaz çorapların burada, yeni terliklerinde burada, saçlarına taç yaptığın beyaz başörtün, o başörtüsünü başında tutturmak için de iğnelerin maalesef iğne kullanmak yasaklandığı günden beri o başörtüsünü başında durdurmak için saatlerini veriyor aynanın karşısında iğnesiz durmadan çözülen başörtüsü dağılan boynuna dolanan o da daha gevşek bırakacak o da tam yerinde duracak o zaman. Saçının tek bir teli dahi gözükmemeli,
           Bak şimdi de beyaz çoraplarımı giyiniyorum nasıl da kendinden emin fabrikada kendi işine koyulmak sırf kendisine verilen rolü oynamak için. Çalışırken beyaz çorap giyen kızlara da hayranım doğrusu bu tarzları hoşuma gidiyor terliklerinin ucundan beyaz çoraplarını göstermeleri çünkü çok  kararlı bir başkaldırı  farklı olmak farklılığı seçmek ve farkındalık yaratmak aynı zaman çalışırken dahi beyaz çorap giyinmek veya çalışmayı kafaya takmamak gibi de bir şey  ben hem çalışır hem de tarzımı uygularım demek gibi de bir şey beyaz çoraplar.  
         İş bitti demek yani oyunu kazandım demek ve ben kendimi kazanmış sayıyorum evet sıra sizde demek gibi  de bir şey,
         Benim yirmi yılda o merdiven basamaklarını saymaktan bedenimin her noktası da koşmaktan ekmeğimi kazanmaktan yoruldu törpülendi inceldi sanki kanım da eskisi gibi deli değil belimde yerinde durmuyor sanki o da törpülenmiş kaburgalarım küt küt kütlerken onlara da bir şeyler olmuş sanki ayak parmaklarım karıncalanıyor ayaklarımın içindeki ince telden sinirler bir geriliyor bir yumuşuyor sanki bel fıtığı başlangıcı diyorlar. Kafamın içinde bin bir hatıra öyle de berrak ki hepsi de kafamın içinde dans ediyor hepsini de görüyorum. Ve ben yine hayaller kuruyorum içimde bazı şeyleri kıpırdatmaya canlandırmaya çalışıyorum.
             Her şey mücadele her şey zafer. Ama bu iş kolu bizim üzerimizde iken bu kır topraklarda tek başına bir iş kolu gibi uzanıp giderken fabrikalar siz de bize de bu güzel oyunu oynamak düşer o oyun için seçilmiş birer işçi olmanın verdiği gururla ve işe çağrılmış o işe gitmiş çalışmış ve o işten çıkmış olmanın verdiği bir birikimle işte benim de çekiciliğim buradan geliyor. İşsizlerin kızların çekiciliğine kapılan çevremde bir çiçek gibi çoğalan etrafına kokular salan o çiçek gibi kokan giysisiyle gelip yaldızlı turuncu koltuğa yanıma oturan yanıma gelen bana tekrar beni hatırlatan, ben olduğum için benim adımla seslenen o sesi duymanın arzusu. Ve eski işçi ve yeni işçi yan yana oturarak sohbetler ediyoruz.

        Şimdi işçiler çoğalıyor hepsi de şu kuzey tarafındaki bisküvi fabrikalarından geliyor. Sanırım benim bedenimdeki yorgunluğumu belime vuran o sert damarı da onların varlığı yumuşatıyor. Ve kalbim yavaşça süzülerek yeşil güverteye inen bir gemi gibi demir atıyor. İş bitti son, artık hep birlikte çay demlemeli bisküvi yemeliyiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder