Yolları
aydınlatan sokak lambaları vardır yollara ışığını verir. Henüz yollarını
bulamamış insanlar henüz meyvesini verememiş ağaçlara. Birde yapraklar arasında
gizlenmiş meyveler vardır. İşte ben o yapraklar arasına saklanmış meyveyim.
Duygu şokundan kaçınmak için eskilerinde yaptığı gibi gizlenerek kendi dairem
içinde kalarak, bana bu numarayı yapmayı da ruhuma bedenim öğretti. İç dünyam
duygularım eğitilmiş değillerdi. Korkak ve güvensiz. Kötü huylarımı kendime
zırh edinmişim nefreti kini öfkeyi kendime böyle de bir zırh dikmişim kendimi
böylece de savunarak kışkırtıyordum sizi uzaklaştırıyordum kendimden. Ama şunu
da itiraf edeyim ben kendi kendimle doya doya mutluluğu yaşıyordum bu yüzden de
katılmıyordum aranıza. Kendi ağacımın yapraklarının gölgeleri arasında sizin
uzaklardan gelirken dahi ayak tıkırtılarınızı beni rahatsız ediyor. Üstelik defalarca
sizleri uzaklaştırmak için hamleler yapsam da sizler kendinizin özel görmüş
özel bir muamele istercesine yanıma sokulmak istersiniz. Nasıl bir düşünce yapısı nasıl bir özel
muamele? Benim topluma karşı nasıl bir tavır aldığımı bilmiyor musunuz? Ben size
kendimi ispat edecek sevimli gösterecek değilim siz de bana kendinizi. Üstelik
benim bir tek yüzüm var benim ikinci bir yüzüm de yok.
Damla
damla sessizlik çökünce üzerime zihnimde de bir şeyler belirginleşince
düşüncelerimin hayali gözlerimin önüne düşüyor. Hep yalnız hep tek ben ve
içimdeki ben. İçindeki sese kulak ver
İçindeki sesin yalnızlığını duy. Dalga dalga seni insanlardan uzaklaştıran
sese. Orta yaşın hoşnutluğunda mutluluğunda tıka basa yemiş doymuş şükretmiş
hayattan dersini almış biri olarak duy dinle.
Yalnızlığın ve kendin olmanın mutluluğunu yaşa. Başkalarının içine
karışıp da hayatını mahvetme. Sadece ben ve içimdeki ben sessizliğin ve tekben
olabilmenin tortuları damıtılarak içine aksın sızım sızım damla damla çöksün
sende birleşsin tek kalsın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder