Kızların gönüllerin
de çiçekler açıyor kalpleri ferahlıyor. Üzerlerindeki baskı yok oluyor
kayboluyor. Bütün engelleri kaldıran onlara çalışma şevki gücü veren işleri,
işyerleri. Bir karabasan bir kaos gibi önleri karanlıktı önlerini göremiyorlardı
hayatlarına bu işyerleri bir düzen getirdi. Kendileri de bıçak gibi keskinleşti.
Giyimleri tek tip olmuş tek tip iş kıyafeti. Saçlarını eskisi gibi gösteremiyor
kızlar fakat kendilerinde bir güven var kendilerini beğenmişliklerinden de
değil bir hava var üzerilerinde Terbiyeli bir hava sadece kendilerini göstermek ‘’Ben
de varım buradayım,’’ demek için çünkü kızlar geçmişlerine gelenekleri de bağlılar.
Onlar sadece oyunun bir parçası, çalışma oyunun, onlar hayatın da bir parçası
arkadaşı nasıl davranıyorsa kendisi de öyle davranıyor. O sakız çiğniyorsa o da
çiğniyor o cep telefonunda selfi çekiyor yediğini içtiğini gezdiği yerleri facede
paylaşıyorsa o da paylaşıyor. Ama davranışta her benzetme de aynı izi taşımıyor
bazıları beceremiyorlar çok gösteriş ve özentili davrandıklarını hissettiriyorlar.
İşçi kızlar iş
arkadaşlarıyla dışarıda da bir araya geliyorlar. Her biri birbirinin yansıması
şeklinde benim en sevdiğim arkadaşım Meryem onunla sokağa çıktığımda kendimi taçlandırıyorum.
Bu buluşma, çünkü işyerlerinde bizler birbirlerine saldırırken, iş bize
saldırırken şimdi dışarıda sanki hiç o işleri bizler görmemiş hiç çavuşun veya
amirin azarını işitmemiş gibi havalı, kendimizle barışık, ağırbaşlı ve güvenli
görünüyoruz. Gençliğin verdiği bir hevesle her ikimiz de uçmaya kanatlanmaya istekli
her ikimiz de aynı şarkıyı söylerken aslında her birimizde kendimize özgü kendi
şarkısını söyleyen sesler çıkartıyoruz. Yine gençliğe özgü acımasız ve vahşi
bencilce isteklerimizle hayattan beklentilerimizle kendimizi çatlatana kadar
bağrımızda ne varsa salına salına döktürüyoruz farkına bile varmadığımız o ayak
seslerimizle.
Meryem nişanlandı. O makinenin başında nişanlısından, yatak odası döşemelerinden, tüylü
simli parlak gece elbiselerinden bahsetmeye başladı. Her genç kızın rüyası hayata yeni atılmış
acemi çaylakların pek çok sevdiği özendiği ve başkalarının anlatımlarıyla
deneyimleriyle de kendi hayallerini süslediği şarkılar. Olsun yine de biz iki
arkadaşız bir araya geldiğimiz aynı ortamlarda farklı şeylere de ilgi
duyabileceğimizi ve konuşabileceğimizi de ispatlıyoruz. Farklı şeylere ilgi
duymak ve konuşmak bitmeyen zaman dilimi içinde, bitmeyen bisküvi önünde, o
gidiş gelişlerin içinde zamanı dağıtıp, bizi rahatsız eden, kapatan, hapis eden,
o kalın duvarlarla örülü büyük evin içinde. Sürekli açık tuttuğumuz gönül
kapılarını, bizi çeşitli kışkırtmalarla baştan çıkarmaya çalıştığı özgüvenimizi aşağılayıp yaralayan sorumlularla, kendi iç dünyamıza kendi gönlümüz içine
sokulurken burada yan yana otururken,
yan yana bisküvi toplarken birbirimizi seviyor ve birbirimizden duymak
istediğimiz sözcükleri birbirimize fısıldıyoruz. Haydi sizde yanı başınızda
oturan iş arkadaşınızla kendinizi içinizde bulunduğunuz karanlıktan aydınlığa
çıkarın. Haydi gelin hiç esirgemeden birbirinize gücünüzü verin ellerinizi
birbirinize ve aklınızda ne varsa söyleyin birbirinize yalnızlığınıza olan
hazırlığınız bitsin, gizli saklı ne varsa kaçamak günler yapılan itiraflar
coşkulu neşeli anlar. Sımsıkı sarılmış yumaklar gibi iplikler çekin birbirinizden
anılarımızı hatırlatın anlatın. Dünü bu günü geleceği,
Bu
köprünün altından ne sular geçti. O köprüyü geçtikten sonra işin üzerimizdeki
ağırlığı kalktıktan sonra sanki etimiz dahi değişmiş gibi bambaşka bir kılıfta bambaşka
bir elbise içinde. Balkonda asılı havalanan önlükler arasında rüzgarın dahi
getirdiği kokular. Öncelerinin mutfak işçisi şimdi evinin hanımefendisi kendini
büyütmüş bir aslan edasıyla ellerim de bir yığın gümüş artık ellerime de
üflemiyorum bak bir üst kata çıkıyorum bak sen de isyancı olma o ağacın altında
o ağaç sayesinde ben şimdi ellerimi yukarı kaldırıyorum daldan meyveler
topluyorum. Güneşin ısıttığı taşlara oturuyorum mavi gökyüzünü bazen denizi
seyrediyorum. Geçmişin anılarının aklıma gelenleriyle hafızamın süpürüp
getirdikleriyle bir masanın ucunda yazılar yazıyorum sizlerle paylaşıyorum.
Seni seviyorum Meryem
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder