6 Şubat 2018 Salı

UYU ARTIK UYU

                        ÇOCUK ÖZLEMİ
    ''Uyu,'' diyorum kendi kendime gözlerin göz çukurların içinde yan yatmış, uyu artık. Hala çömelmiş beklemelerdesin ''Uyu'' diyorum, kendi kendime uyu.  Akşamdan sabaha kadar aynı önlükle aynı terlikle ayaklarını da birbirine vura vura ayakta dikildin, ''Uyu artık'' diyorum, uyu kendi kendime, odanın içinde berduş gibi dolanmaktan, odadan odaya toz bezleri gibi dolanmaktan bıkmadın mı? ''Uyu artık uyu'' diyorum uyu. Bak kuş tüyü yorganın yatağın seni bekliyor, senin o sıska vücudunu sıvazlayarak örtmeyi  hayatın senin üzerindeki darbelerinin izlerini de gizleyerek örtmek için seni bekliyorlar, ''Uyu artık uyu.''
       Bak uyursan hayatın seni şimşek gibi delip geçmesine de mani olacaksın. Bedenin içindeki o küçük çocuk ağlamayacak onu da uyutacaksın. Bir yuva sıcaklığı haline getirdiğin sen yorgan ve yatak hep birlikte, uyu artık uyu.  Pencereden bir haber bekler gibi kuşun cama vurmasını bekliyorsun. Bak gözlerin kapandığında rüyan onu da sana gösterecek o gözlerinle görmek istediğin şeyleri de bedenin burada olacak ve ruhun dışarılarda gezinecek sana her türlü haberler, ganimetlerle geri dönecek. Bedenin hala burada ayakların yatağın içinde olduğu halde. Sahip olduğun şeyler de çoğalacak, uyu haydi uyu sende. Bak arkadaşların çoktan uykuya daldı sen de onlarla birlikte akşam tekrar işe gideceksiniz. Onlarla birlikte gri önlükler giyeceksin onların yanında gözlerinin altı mor mor üstelik yorgun yorgun olmak istemezsin herhalde o halde uyu lütfen, hemen uyu.  Gece olsaydı gece gece yıldızları seyredip uykuya dalması güzel olurdu belki ama şimdi gündüz gündüz, gündüzü gece yapmak mümkün olsa keşke. Gözleri uykusuzluktan yanıp kavruluyor midesi de ekşimiş yanıyor. Kendini serin tutmalısın bu yüzden de hemen uyumalısın, haydi uykuya.
          ''Uyu'' diyorum uyu bak çaydanlığın fokurtusu sobanın cızırtısı sana ninni gibi gelsin haydi soluğunu yavaşlat kendini uykuya yoğunlaştır. Ağzın fosur fosur sigara içerken hayat damarlarını doldurduğun o pis zehirde senin ciğerlerini dolduruyor tüm bedenine de yayılıyor. Haydi uyu uykuya. Böylece de yatağın içine doğru itekleniyorum geceden kalma gündüz ve kocamın bedeni de üzerimden geçerken yeter artık yeter doğanın kanununu da yerine getirdin uyu artık uyu diyorum. Ama daha fazlasını da istiyorum hayatımda bir çocuk istiyorum. Neden bir çocuğum yok? Diye de bir çocuk onu da avutabileceğim ninniler söyleyip başucunda uyutabileceğim. Neden beni yatağımın yanında bir beşik yok? Neden? Mutlaka olmalı olgunlaşmış yaşım evliliğime bir meyve vermeli, pırıl pırıl evim ocağım onunla neşelenmeli, bereketlenmeli. Fırtınada savrulan bir yaprak gibiyim kah orada kah burada uykusuzluğum da bu yüzden uykuya dalamayışım eksik kalan yanım, gözyaşlarımla yorganımı yastığımı ıslatıyorum sanki iğnenin içinden geçirilen iplik gibi ağlamaktan boğuluyorum. Gel uykum gel artık bu doluluğumu benden al, gel uykum gel, bunu da istiyorum. Uykum gelsin ve benim üzerimdeki bu ağırlığımı da alsın. Gözlerim alev alev yanıyor uyku gözlerimdeki alevi tutuşturuyor gözlerim kapanıyor rüyamda beyaz bir zarf görüyorum içindeki kağıtta da ‘’Sınavı kazandın Rabbin seni bir çocukla müjdeledi yazıyor.’’ Bu sesi duyar duymaz uyanıyorum. Kesik kesik ağıtlar sevinçler, ‘’Oldu oldu dualarım kabul oldu diyorum’’ 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder